Bilgirafi-Hayvan Çiftliği Kitabı özeti, incelemesi ve yorumlar

Hayvan çiftliği romanı, yazarının dünyada en çok okunan eseridir. Distopya roman tarzında kendine özel bir yer edinen İngiliz Yazar George Orwell, anlamlı bir sistem eleştirisiyle masalsı eseri “Hayvan Çiftliği” romanını, 1945 yılında okurlarına kazandırmıştır. İngiliz bir memurun çocuğu olan George Orwell, 25 Haziran 1903 tarihinde Hindistan’da doğmuştur. George Orwell ismiyle tanıdığımız yazarın gerçek adı Eric Arthur Blair’ dır.

NOT:Spoiler vardır.😊

Hayvan Çiftliği romanı, distopik tarzda okuduğum en etkileyici eser. Öyle ki, insanın entrikalarını, oyunlarını, ele geçirmeye çalıştığı gücün ya da sistemin içinde var olmak, bir yerde konumunu sabitlemek ve daima orada kalmak için ne yollara başvurabileceğini gözler önüne sergiliyor. Devam ettiği bu yolda en başta kuralları, demokratik tavır ve tutumlarıyla kendine inananları etkileyerek güven kazanması ve daha sonra konumunu korumak için her yolu meşru görmesi.Yola çıkarken arkadaşlar ve çevre edinmesi, sonra yol boyunca yolda bulduklarıyla arkadaşlarını değiştirmesi. Önce dost gördüklerini düşman, sonra düşman olduklarını dost edinmesi… Yasaların ise sadece bir kişiye has olarak geçerli olması ya da geçersizliği. Dönemin Stalin’ ini ve kapitalizmi eleştirmektedir.

Hayvan Çiftliği adlı roman alıntıları:

“Bütün hayvanlar eşittir, ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir.”
“İnsanoğlu kendinden başka hiç bir yaratığın çıkarını gözetmez.”
“Özgürlüklerini savunmayanların ödedikleri bedel ağırdır.”
“Eski düzen mi daha iyiydi, yoksa biraz önce şahit oldukları zalimce cezalar mı daha korkunçtu, hani herkes eşit olacaktı,.. bunun için yapmamışlar mıydı ihtilali.”
“Emekliliği geleli iki yıl olmuştu, ama o güne değin hiç bir hayvanın emekliye ayrıldığı görülmemişti.”
“Yiğitlik yeterli değildir,.. sadakat ve itaat daha önemlidir.”
“İnsanı ortadan kaldırın, açlığın ve köle gibi çalışmanın temelindeki neden de sonsuza dek silinecektir yeryüzünden.”

Hayvan Çiftliği romanı, içinde pek çok hayvanın tavır, davranışları, güç, imkanlar, sosyal ve adalet düzeninin sömürüldüğünü, hayvanlar üzerinden imgeleştirilerek anlatılmış. Koyunlar, domuzlar,.. diğer hayvanlarla anlatıyı oluşturmuş. Sorgusuz sualsiz biat eden koyunlar teması mükemmel işlenmiş.

Kitabın son kısmında, ekonomik olarak aslında eskiden çok iyi durumda olmadıkları, ama olsun bizi yönetenler sonuçta hemcinsimiz, itirafında bulunulması, alında zamanla otoriter zihniyet takipçilerinin açlık neticesinde vardıkları sonuç olarak özetlenmiş. Daha çok çalış, ama daha az ye, George Orwell, kitabın sonunu daha da ibretlik bir havadisle bitirseydi daha iyi olurdu sanırım.

Kitabın temasına değinirsek, gücün insanı değiştirebileceği, diğer bir tabirle “güç zehirlenmesi” oluşturacağını ibretlik bir olay örgüsüyle aktarıyor yazar. “Bütün hayvanlar eşittir, ama bazı hayvanlar diğerlerinden daha eşittir.” ya da bazı imtiyazlılar, yandaşlar…Her ne kadar Stalin’ in cehenneme dönüştürdüğü dünya ortada olsa da.